Neyin Nesi?

Ahmet TAŞKENT

Çevrem binbir türlü insanla çevrili. Durum nasıl bu hale geldi bilemiyorum.


Ortamda yabancı kızlar varken ve İngilizce konuşulurken ağzını oynatıp hiçbir şey söylemeyenden, ekmeğini taştan çıkarıp trende, orada burada kızlarla tanışanına, kızların gözünde farklı bir imajım olsun diye kahveyi zift gibi şekersiz ve sütsüz içenden, gittiğimiz bir konserde bayrak gönderine dayanıp tanımadığı kıza hangi okuldan olduğunu sorana, sonunda birlikte yemek yiyebilmek adına kızlarla kaybedeceği iddalara girenden bir kızın adını hatırlayamama tribinin kızlar üzerinde herhangi bir olumlu etki bıraktığını sanana...


Geniş ve gizli bir mezhebin üyeleri gibiyiz. Belli kurallarımız var ve bir gün tutacağına inanmaktan bıkmadığımız tezlerimiz. Bugüne kadar kimsenin de bir arpa boyu yol alamaması da şaşırtıcı.


Bütün bunları kim anlattı size? Taktikleri kimden aldınız? Kaynağınız ne? Kim kandırdı sizi? Bizi? Beni? Kimi kandırıyoruz?


Birbirimize benzemeye başladık. Sadece tiplerimiz farklı. United Colors of Benetton gibiyiz, esmerinden kısasına, kelinden göbeklisine, ama karakterlerimiz birbirinin kopyası gibi. Aynı kaypaklıklar, aynı yalanlar, aynı kolpalar, aynı, aynı...


Kötü espirilerin sonuna yazış kelimesini koyarak iğrençliğimizden arındığımızı bize kim inandırdı? Bize bu kötülüğü yapanlar kimler?


Yıllarca E.B'yle dalga geçen İbrahim Başarır, "Biz hukukçular..." diye başladığın cümle neyin nesi? O zaman E.B'nin kabahati neydi? Kendini savunamayan aciz küçük yaratığın teki olması mı?


Aylarca msn'e uğramayan gurbet eldeki Kayhan, Beşiktaş şampiyonluk potasına girince hemen tavşan gibi msn'e girmeler neyin nesi? Arkadaşlığın, dostluğun hiç mi anlamı yok? Aramızdaki tek bağ futbol mu?


Son Talaş Günü'nün haziran ayında olduğunu düşünürsek en son 6 ay önce oturup iki çift laf ettiğim Başak, bizi bir araya getiren tek şey yıldız olma hayallerin miydi? Çektiğimiz kısa film senin için amaç değil sadece bir araç mıydı?


Kadim dostum Efe, neden memleketin olan Ankara'ya gelenlere çevreyi İbrahim'in anlatmasına göz yumuyorsun? Neden ona bu kadar prim veriyorsun? İbrahim bugün tepemize çıktıysa bunun baş aktörlerinden biri sensin, farkında değil misin?


Bugüne kadar pek görüşme ve konuşma fırsatım olmayan İpek, neden her an bize küfür edip tekme tokat girişecekmiş gibi bir halin var? Neden şu an bunları yazarken bile korkudan ellerim titriyor? Ne yaptık biz sana?


Eskiden şişman olduğunu defalarca İbrahim'in kafasına kakan eski şişman Cem, neden sürekli bilinmeyen numaradan arayıp beni işletmeye çalışıyorsun? Beni kandırınca eline ne geçecek? Neden her telefon çalışında biraz olsun gerilmeme yol açıyorsun?


Bütün bu soruların cevabını bulmak adına dağ evimize gidiyorum. Ufacık bir utanma duygusu olan varsa peşimden gelir.


"Utanacak bir şey yapmadım ben bugüne kadar" diyorsanız da "kendinizi kandırmaya devam edin" derim...