Boş Adam

Kayhan KOLCU

‘Boş adam ne demektir, kime denir?’ sorusunu ‘İşsiz, güçsüz veya asalak adam’ olarak yanıtlamak, sanırım haftalık market alışverişinde yardımcı rolü üstlenen kas gücü olma işini kardeşe yükleyerek başından savmakla eşdeğerdir; zira sorulan soru bu şekilde geçiştirilmeyi hak edecek kadar basit değildir. Bu son derece yaygın, rahatsız edici, yanlış kanıyı düzeltmek için bir açıklamanın gerekliliği tartışılmazdır.

Etrafımıza sayıları yadsınamayacak kadar çok olan boş adamlar sanılanın aksine bilgisiz, kültürsüz, hiçbir şeyden anlamayan adamlar değillerdir. Aralarında böyle olanları da vardır fakat bu şekilde bir genelleme hataya götürür. Düz veya aylak belki, fakat kültürsüz denemezler. Boş adamlar en basit tanımla basit adamlardır. Basit düşünür, basit yer-içer, basit konuşurlar; kısacası basit yaşarlar. Bu adamların sorunlarının da zor olması beklenemez neden çünkü içinden çıkamayacakları durumların içine girmezler; bu gibi ihtimaller oluştuğunda ortamı terk eder veya kayıtsız kalırlar.

Karmaşık adamlar değillerdir. Ne söylüyorlarsa onu demek istiyorlardır, imalardan kaçınırlar, nasıl görünüyorlarsa öylelerdir; altında farklı anlamlar aramak yanlışa sürükler. Çoğunlukla muhabbetin girişi olan hâl, hatır sorma aşamasını atlarlar, atlamazlarsa da kuru bir nasılsınla ( bu sorunun cevabını dinledikleri ender görülür) geçiştirirler. Fazladan konuşmayı gereksiz bulurlar. Popüler tabirle bu ‘uzak’ duruşları genelde yanlış yorumlanır. Misal; martılara simit atan bir adam gördüğünüzde aklınıza ilk gelen kişinin ne kadar entel-i dantel veya romanomelankolik bir karakter olduğu düşüncesidir. Hâlbuki sizi bu düşüncelere sürükleyen kişi aslında bir boş adam olabilir. Bunu anlamanın yolu simidin atıldığı noktaya dikkat etmekten geçer. Simit parçası belli bir martının koşu yolu (bu durumda uçuş yolu) hedef alınarak atılıyorsa bu kişi melankolik bir ruh halindedir; tokat atılarak kendine getirilmesi tarafımızdan uygun görülür. Simit parçası iki veya daha çok martının ortasına atılıyorsa (evet, bravo) bu kişi bir boş adamdır; yanıtı uzaklarda aramaya, ‘yazık lan kim bilir ne sıkıntısı var bu adamın’ gibisinden derin düşüncelere dalmanın gereği yoktur. Zira bu davranış büyük ihtimalle hangi martının daha acar olduğunu belirlemek üzere bir girişimdir; adamın bir bildiği vardır yani.

Bu adamlar genelde bezgindirler. En sevmedikleri şey lüzumsuz üstelemeler, baskılarıdır çünkü rahatlığın amansız pençelerine kendilerini teslim etmişlerdir. Basit zevkleri vardır. Kitap okumak, film/televizyon izlemek gibi kolay etkinliklerle rahatlıkla zaman geçirebilirler. Fazlası için de uğraşmazlar. Sonuç olarak boş adam bazı şeyleri boş vermiş adamdır denebilir.

Doğanın dengesinden ötürü her şeyin bir karşılığı olduğu gibi bu adamların da bir karşılıkları vardır. Sizin de anladığınız üzere onlar aramıza daha sonra katılacaklar.

Hiç yorum yok: