Bu ayki yazımı yazdım fakat. Saten Dergi yazarlarından korktuğum için yayınlamama kararı aldım.
Siz değerli okuyucularıma ise birkaç gün sonra 'İbrahim Başarır'ı Anlamak' adlı yazımla sesleneceğim.
Cidden yasaklamam lazımdı çünkü yazıyı okuduktan sonra Gerzek Ahmet Taşkent'in kendi odasının içinde omuzlarını yukarı kaldırıp hazırolda bir sağa bir sola sallanarak yürüyüp, gülmesini istemiyorum.
Aklıma sürekli, klasik Amerikan Filmlerinde Dünya'ya uzaylılar falan saldırdığında kameranın hemen Avusturalya'daki Aborjinleri, Mısır Piramitleri'nin önünde konuşlanan ellerinde değnek Arap çocuklarını, Japonya'daki çekik gözlü insanların havaya bakmalarını çekmesi gibi 'Erenköy', 'Kozyatağı', 'Maltepe' ve 'Moda' manzaraları geliyor. Çok kötü arkadaşlar edinmişim.
Yazının sadece, yazıya verilebilecek yazar tepkilerini betimlediğim son kısmını yayınlıyorum.
''Gerizekalı Emir sırıtma ekrana doğru pişmiş kelle gibi. Aptal Kayhan geriye doğru kaykılıp o rahat sandalyenden hafifçe gülme. Lan Ahmet ellerini göğsüne götürüp sıvazlama ulan. İbrahim daha yukarıdan bak lan bilgisayarına.
Öldürürüm ulan hepinizi. Oldu işte yapacak bişey yok...
Saygılarımla.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder