
Fenerbahçeliler ve Galatasaraylılar vardı.
Bir de Beşiktaşlılar...
Fenerbahçelilerle Galatasaraylılar yılın derbisini oynadılar. En kibar halleri Fenerbahçesiz Galatasaray olmaz, Galatasaraysız Fenerbahçe olmaz şeklinde geçti. Beşiktaşlılar tartışmaya katılmadılar. Onlar liberalliğin doruklarında gezen, zaferlerin tadını çıkaran renkliler diğerleri ise günde 9 saat çalışan siyah-beyaz işçiler gibiydi. Yüksek tavanlı kiliselerinde, tablolar arasında mumlar yakarak ibadet eden hristiyanlar onlardı. Diğerleri ise ölüsüne kabir yapmaması gereken,ibadethanesi olabildiğince gösterişsiz olan müslümanlar. Onlar kendi aralarında rakipti, diğerleri ise içten içe desteklenen ikinci takım. İnsan ikinci takımıyla birinci takımının maçında yılın derbisini yaşamaz. Sessiz, az konuşan, ama kendisini sevdiğini hep bildiği arkadaşını aramak diğer arkadaşlarına arama düşüncesinden önce bir tek ölüceği vakit gelir. Onu aşağılamayan kadına o kadar aşık olmaz.Onu aşağılayan kadından ayrıldığında, kibar sevgilisini yad edince kendini romantik sanır. Uysal olma durumu, tevazu en ünlü kahramanların özelliği olmamıştır. Etliye sütlüye karışmıyor, bir iltifat değildir.
Karşıya geçmenin sevdiğim iki yanı var. Birincisi Beşiktaş semti,ikincisi vapur yolculuğu. Ben karşı derken Avrupa Yakasını kastederim. Beşiktaş ÇARŞI’sı Beşiktaş İskelesine ayak bastığınız vakit meydanın sol tarafında kalır. Beşiktaşlılar, İnönü Stadının tam karşısında Kabataş İskelesi varken Beşiktaş İskelesine gitmeyi yeğlerler. ÇARŞI’da bira içerler. Balık yerler. Maç saatine kısa bir süre kala Dolmabahçe Sarayı güzergahı üzerinden İnönü Stadyumuna ulaşırlar. Dünya üzerinde daha güzel bir yerde daha güzel bir stad yoktur. Böyle bir sonuca ulaşmam için, ikinci bir stad görmem gereksiz. İlk görüşte verilen kararlar, çok net gerçekler vardır.
Beşiktaş gri değil, siyah beyazdır. Yakışıklı, çapkın genç değil,mahallenin delikanlısıdır. Real Madrid Barcelona maçında kesinlikle Barcelonayı tutan Türktür. Birahanede rakı içen adamdır. Turuncu Nike Aerow değil, siyah-beyaz Mikasadır. Tekniğiyle göz dolduran Okocha değil, asist kralı Amokachidir. Arif Erdem değil, Mehmet Özdilektir. Hakan Şükür değil, Metin Tekindir. İbrahim Tatlıses değil, Neşet Ertaştır. Beşiktaşlı olsun sizin de taraftarınız var diyen kibirli adam değil, mazlum, uysal, mütevazı adam mıdır?
Haddinizi aşan benzetmeler. Bazı durumlar vardır, insan anlamakta zorlanır. Ben anlatmak istemem.
Çünkü Beşiktaş Yıldırım Demirören değil, Süleyman Seba'dır.
Beşiktaş ÇARŞI’sı Beşiktaş İskelesine ayak bastığınız vakit, meydanın sol tarafında kalır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder