Ahmet T.' nin son makalesini okuyunca aklıma derhal üstad Kayhan K. ile başımıza gelen bir olay geldi.
Bizim bulduğumuz "Çiçekler sevgi ile, çocuklar ilgi ile, ülkeler vergi ile büyürler" sloganını, 'Nakil Vasıtaları Vergi Dairesi' nin o zamanki müdürü olan İbrahim B.'nin yanından sıcak bir yaz günü antep mutfağı ağırlıklı öğle yemeğimizi yedikten sonra tekrarlayarak yürüyor, yakın olan ve kaliteli baklava yiyebileceğimiz bir yer arıyorduk.
Ostad Kayhan sıcağa rağmen durdu. Hiçbir şey söylemesine fırsat vermeden;
-Sen de benim düşündüğü mü düşünüyorsun?
-Neyi düşünüyorsun ostad?
-Bir de 'Büyük Mükellefler Vergi Dairesi' var. 'Büyük Müellifler Vergi Dairesi'* de olmuş olsaydı, ne iyi olurdu... İkimizi de oraya davet ederlerdi.
-Ostad sence ben bunu düşünüyor olabilir miyim?
-Yahu ne bileyim, bir an aklıma geldi, büyük düşünürler yanındakilerin zihinlerini de okuyabilirler gibi geldi... Hatta büyük müelliflere arada oraya gelmeleri gerektiği konusunda tebligat** yapılıp, oraya geldiklerinde ise hiç bir para istenmeyip pasta ikram edilip alkışlansalardı ne iyi olurdu... Hem randevuyu arkadaşlarla aynı güne aldırabilirlerse bir buluşma imkanı olurdu...
-Pasta değil baklava ikram edilsin ostad, beni de çağıracaklarsa...
-Böyle bir proje vardı ama bu sığlıkla sizin çağrılmanızı bir daha gözden geçirmek gerekecek ostad... Ben mülkiye başmüfettiş yardımcısı Hüseyin Şevki Topal, dedim ve kimliğimi gösterdim.
-Az sonra baklavayı ben ödeyeyim ama lütfen beni de çağırın büyük müellifler vergi dairesine..., dedi uzlaştık. 'Baklavacı Emir Usta' tabelası ortak tanıdığımız ama güvenmediğimiz birine olan isim benzerliği nedeniyle bizi kendine çekemedi ve biraz daha yürüttü. Az sonra baklavayı yarı yarıya ödedik ama.
*'Büyük müellifler vergi dairesi' projemin adı o gün konmuş bulundu.
**Tebligat Kanunu md.35'e göre yapılacak.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder